31 Ekim 2014 Cuma

OLASI KAST VE MADEN KAZALARI: YARGITAY 12CD, 14.11.2013, E. 2012/21104, K. 2013/25712.

Olası kast kavramı, 11.12.2013 tarihli kararıyla, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından iş kazalarına da uygulanmıştır. Basına da taşınan ve spekülasyon yaratan bu kararda Yüksek Mahkeme somut olayı şu şekilde değerlendirmiştir; “…Tüm açıklamalar çerçevesinde: dosya içeriği ve tüm bilirkişi raporlarındaki belirlemelere göre; bu iş kolunda deneyimli olan sanıkların 2006 yılından beri işletmede metan gazı olduğunu bilmelerine rağmen bunu göz ardı ederek, defterlerde bile bu hususa yer vermeyerek önceki denetimlerde defalarca istenmiş olan ocak gaz ölçümünü otomatik olarak yapacak erken uyarı sistemini kurmayarak, yeterli sayıda gaz ölçüm cihazı bulundurmayıp düzenli olarak kullanılmasını sağlamayarak, hatta basit ve ucuz olan vakvak tabir edilen uyarı aletini dahi temin edip kullandırmayarak, işletmede Küldesak (havalandırma bakımından kör ve acil durumda kaçış imkanı bulunmayan) ayak çalıştırılarak, ocak üretim mahalline yeterli temiz hava akımını sağlayacak sistemi kurmayarak, ocak içindeki kirli ve temiz havanın karışmasını ve ısının yükselmesini göz ardı edip; 10-15 cm çapında hava borularıyla havalandırma yapılması dolayısıyla yeterli ve uygun düzeyde havalandırma sağlanamaması nedenleriyle grizu birikmesine neden oldukları, ocakta grizu olduğunu bilmelerine rağmen bunu gizledikleri bu nedenle idarenin denetimini de önledikleri gibi ocak içinde her vardiyada her atım öncesi ve sonrası gaz ölçümü yaptırıp kayıt altına aldırmayarak, ocak içinde kullanılan tesisat ve ekipmanların antigrizulu olarak tesis ettirmeyip ocak içine işçilerin sigara sokmasını ve içilmesini engellemeyerek, çalışan işçilere işe başlarken ve devamında tamamına iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verdirip belgelettirmeyerek, fiziki şartları kötü, üretim, nakliyat ve havalandırma bakımından emniyet tedbirlerine uyulmayan ocak işleterek meydana gelen sonuca kayıtsız kalıp kabullendikleri, böyle bir olayda öngörülmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen ve istenmeyen bir neticeden bahsedilmeyeceği, defalarca yapılan tespitler ve uyarılara rağmen hatalı, eksik ve tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren sanıkların kusurluluk düzeyinin taksir düzeyini aştığı, bu şekildeki çalışma ile grizu patlaması olabileceğini öngörmelerine rağmen, patlamayı gerçek anlamda engelleyici nitelikte bir çalışma yapmadıkları, aksine mevcut tehlikeli durumu gizlemek suretiyle, "olursa olsun" düşüncesi ile hatalı ve hileli faaliyetlerine devam ettikleri; bu nedenle gerçekleşen bu neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve olası kastla adam öldürme suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır Y.12CD, 14.11.2013, E. 2012/21104, K. 2013/25712.


4 KASIM'DA PERYÖN KONGRE'DEYİZ

http://www.peryonkongre.com/kongre2014/yeni_isg_yasasisinin_yasal_ve_insani_boyutu_ile_isveren_ve_calisan_sorumlulugu.html

27 Ekim 2014 Pazartesi

Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanunu'na İlişkin AYM Kararı

Anayasa mahkemesi 22 Ekim 2014 Çarşamba günü 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanunu'na ilişkin çok önemli karar verdi...
 
Kararın sonuç kısmı aşağıdadır;
6356 sayılı Kanunu’nun;
A- 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının;
1- (b) bendinde yer alan “...Ekonomik ve  Sosyal Konseyde temsil edilen...” ibaresinin  Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal  isteminin REDDİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
2- (g) bendinin Anayasa’ya aykırı  olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,
yürürlüğünün durdurulması isteminin  REDDİNE,
3- (ğ) bendinde yer alan “...bir işkolunda  faaliyette bulunmak üzere...” ibaresinin  Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
4- (ı) bendinin Anayasa’ya aykırı  olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,  yürürlüğünün durdurulması isteminin
REDDİNE,
B- 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının  “Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette  bulunur.” biçimindeki ikinci cümlesinin  Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal  isteminin REDDİNE, yürürlüğünün  durdurulması isteminin REDDİNE,
C- 5. maddesinin Anayasa’ya aykırı  olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,  yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
D- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının  birinci cümlesinde yer alan “...ve fiilen  çalışan...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı  olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,  yürürlüğünün durdurulması isteminin  REDDİNE,
E- 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının “Bu  organlardan genel kurul dışında kalanların  üye sayıları üçten az dokuzdan fazla;  konfederasyonların yönetim kurullarının üye  sayıları beşten az yirmi ikiden fazla ve  şubelerin genel kurul dışındaki kurullarının  üye sayıları üçten az beşten fazla olamaz.”  biçimindeki ikinci cümlesinin Anayasa’ya  aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,  yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
F- 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç)  bendinde yer alan “…ile yeminli mali müşavir  raporlarının...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı  olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,  yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
G- 12. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan “...yeminli mali müşavir raporu,...”  ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve  iptal isteminin REDDİNE, yürürlüğünün  durdurulması isteminin REDDİNE,
H- 25. maddesinin;  1- (4) numaralı fıkrasında yer alan  “...fesih dışında...” ibaresinin Anayasa’ya  aykırı olduğuna ve İPTALİNE, yürürlüğünün  durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2- (5) numaralı fıkrasının;  a- Birinci cümlesinde yer alan “18” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve  İPTALİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
b- “Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.” biçimindeki üçüncü  cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve  iptal isteminin REDDİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
I- 29. maddesinin;  1- (2) numaralı fıkrasının, 2- (3) numaralı fıkrasında yer alan “...dış denetim...” ibaresinin, 3- (5) numaralı fıkrasında yer alan “...ve dış...” ibaresinin,  Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal istemlerinin REDDİNE, yürürlüklerinin durdurulması istemlerinin REDDİNE,
J- 33. maddesinin; 1- (3) numaralı fıkrasında yer alan “...ve meslekî eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikalarına ilişkin düzenlemeleri içerebilir...” ibaresinin,
2- (4) numaralı fıkrasında yer alan “...ve karşı tarafın çağrıya olumlu cevap vermesi ile...” ibaresinin,Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal istemlerinin REDDİNE, yürürlüklerinin durdurulması istemlerinin REDDİNE,
K- 41. maddesinin; 1- (1) numaralı fıkrasında yer alan “yüzde üçünün” ibaresi, 10.9.2014 günlü, 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 20. maddesiyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan;
a- “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünün üyesi bulunması şartıyla...” ibaresine ilişkin iptal istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, yürürlüğünün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b- “...çalışan işçilerin yarıdan fazlasının...” ve “...ise yüzde kırkının...”ibarelerine ilişkin iptal istemleri hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, yürürlüklerinin durdurulması istemleri hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal istemlerinin REDDİNE, yürürlüklerinin durdurulması istemlerinin REDDİNE,
3- (5) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “...yüzde üçünün...”ibaresi, 6552 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu ibareye ilişkin iptal istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, yürürlüğünün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
L- 43. maddesinin; 1- (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “...yüzde üçünden...” ibaresi, 6552 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu ibareye ilişkin iptal istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, yürürlüğünün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- (4) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “yüzde üçünü” ibaresi,6552 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan “...en az yüzde üçünü...” ibaresine ilişkin iptal istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, yürürlüğünün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
M- 58. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal istemlerinin REDDİNE, yürürlüklerinin durdurulması istemlerinin REDDİNE,
N- 60. maddesinin (6) numaralı fıkrasının; 1- “...lokavt kararı uyuşmazlığın kapsamındaki başka işyerleri için de alınabilir.” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2- Kalan bölümünün, 30.3.2011 günlü, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE,
O- 61. maddesinin;1- (3) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “...oylamaya katılanların...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
2- (5) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDİNE,
P- 62. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan; 1- “bankacılık hizmetlerinde;” ve “...ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde...” ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, yürürlüklerinin durdurulması istemlerinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,

1 Ekim 2014 Çarşamba

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE TORBA KANUNLA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

  • 6552 sayılı Torba Kanun, çalışma hayatında da önemli değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Soma Faciası sonrası gündeme gelen Kanun, bu süreçte önemli değişikliklere uğratılmış, sadece iş sağlığı ve güvenliği değil, iş kanunları, sosyal sigorta ve vergi kanunlarında da yenilikler getirmiştir.
  •  Bilindiği üzere, 6331 sayılı Kanun bazı faaliyetleri kapsamı dışında tutmaktadır. 6331 sayılı Kanun bazı çalışanları kapsamı dışında tutmuştur. Örneğin, ev hizmetleri, çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar kanunun kapsamı dışındadır. Bu istisnalara 6552 sayılı Torba Kanun ile “Denizyolu taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer yapılan hallerde bu araçlar (6331, m.2/II-e) da eklenmektedir. Esasen 6331 sayılı Kanunun mevcut istisna hükmüne karşı dahi Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmuştur. Ancak Anayasa Mahkemesi 03.04.2013 tarihli kararında başvuruyu reddetmiş; hükmün Anayasaya uygunluğunu onaylamıştır (RG, 31 Aralık.2013, Sayı: 28868).
  • Torba Kanun önemli bir değişikliği iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, özellikle İSG profesyoneli (uzman, hekim ve diğer sağlık personeli) bakımından getirmektedir. Bilindiği üzere, “diğer sağlık personeli”, İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte tanımlanmış olup, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni ve çevre sağlığı teknisyeni diplomasına sahip olan kişiler ile Bakanlıkça verilen işyeri hemşireliği belgesine sahip kişileri ifade etmektedir.
  • Torba Kanun ile gelen değişikliğe göre, ancak on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirecektir. İşveren çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilecektir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilecektir (Ek cümle: 10/9/2014-6552/16 md.) Buna göre, ancak çok tehlikeli işyerlerinde çalışan 10 ve daha fazla olduğunda, “diğer sağlık personeli” çalıştırma yükümlülüğü de gündeme gelmektedir. Kanuna Torba Kanun ile eklenen hükme göre, 10 çalışan sayısının belirlenmesinde çırak ve stajyerler dikkate alınmayacaktır (6331, m.6/I-a).
  • Kanunun eski şeklinde diğer sağlık personeli istihdamı için sayı aranmamıştı. Buna göre tehlike sınıfı ne olursa olsun, hekim ve uzman yayında diğer sağlık personelinin de istihdamı gerekmekteydi. Bu personelin bulunmasında yaşanan zorlukları Kanunkoyucunun dikkate aldığı ve bu anlamda bir sınırlama getirdiği söylenebilecektir. İşyeri Hekimi Ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinin de bu değişiklik ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
  • Az tehlikeli sınıfta yer alıp 10 kişiden az çalışanı olan işverenlerin, bu hizmetleri bizzat kendilerinin yerine getirmelerinin önü açılmaktadır. Buna göre anılan işverenler, Bakanlıkça ilan edilen eğitimi tamamlarsa İSG hizmeti verebilecektir. İşe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler ise yine hekimlerce yürütülecektir.
  • Torba Kanun sağlık raporları konusunda da küçük işyerlerini ilgilendiren bir düzenleme getirmektedir. Yapılan değişikliğe göre, az tehlikeli sınıfta yer alan ve çalışan sayısı 10'dan az olan işyerlerinde çalışanlar sağlık raporlarını kamu hastanelerinden, üniversite hastanelerinden veya ve aile hekimlerinden alabilecektir. (6331, m.15/III). Çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre kanunun yürürlüğe girişi bakımından işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğü henüz başlamayan işyerlerinde rapor niteliğindeki işe giriş ve aralıklı sağlık muayeneleri kanun öncesinde olduğu gibi kamu sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenebileceği Bakanlıkça açıklanmıştı (ÇSGB İSGGM 15.02.2013 tarihli internet duyurusu, ev. http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/isgm.portal?page=duyuru&id=saglikraporlari (ET: 10.03.2013). Yapılan değişiklik bu duyurunun yasalaşması anlamına gelmektedir.