Yargıtayın da ifade ettiği
üzere;
1.
Yeni
iş arama izni, bildirim süresi tanınarak
yapılan fesihlerde söz konusu olur. İşverence Kanunun 25. maddesine
dayanılarak yapılan fesihlerde böyle bir yükümlülük olmadığı gibi, belirsiz
süreli iş sözleşmesinin bildirim süresi tanınmaksızın derhal fesihte ya da bildirim sürelerine ait ücretin veya ihbar tazminatının peşin ödendiği hallerde
yeni iş arama izni verilmesi gerekmez.
2.
Bildirim
önelleri içinde işçiye verilmesi gereken iş arama izni kamu düzenini ilgilendirmektedir. İşverenin bu yükümünü azaltan ya
da tamamen ortadan kaldıran sözleşme hükümleri geçersizdir. İşçinin, bildirim süresi tanımak suretiyle
fesih yoluna gitmesi halinde de, işverence yeni iş arama izni verilmesi gerekir.
Gerçekten Yasada sadece bildirim süresinden söz edilmiş, bu süreyi işçinin ya
da işverenin tanımış olması arasında ayrım yapılmamıştır. İşçinin ihbar öneli
tanımak suretiyle feshinden sonra da iş arama ihtiyacı devam edebilecektir.
Hatta işçi bu arada yeni bir iş bulmuş olsa dahi, iş arama ihtiyacı devam eder.
Çünkü iş arama iznini değerlendirerek daha iyi bir iş bulma imkânına
kavuşabilecektir.
3.
Kanunda
yeni iş arama süresinin günde iki
saatten az olamayacağı kurala bağlanmıştır. Bu süre asgarî olup, işverence
daha fazla verilmesi mümkün olduğu gibi, sözleşme ile daha fazla iş arama
süresi kararlaştırılabilecektir.
4.
Yeni
iş arama süresi en az 4857 sayılı Kanunun 17’nci maddesinde sözü edilen bildirim gün sayısına göre belirlenir. Bu
konuda sözleşme ile arttırılmış öneller de dikkate alınır.
ÖRNEK: Buna göre Toplu İş Sözleşmesinde, 3 yıldan fazla kıdemi olan
işçinin ihbar süresi 12 hafta olarak belirlenmiş ise, 12 haftalık süre için iş
arama izni hesaplanacaktır.
5.
İşçinin
toplu olarak kullanmayı istemesi halinde toplam
saat sayısının bir iş günündeki çalışılan saate bölünmesi gerekir.
İşçinin çalıştırılmadığı hafta tatili ile bayram ve genel tatil günleri için
yeni iş arama izni verilmesi gerekmez.
ÖRNEK: Haftada 6 gün, günde 7,5 saat çalışılan bir işyerinde 3
yıldan fazla kıdemi olan bir çalışanın 1 Nisan 2015 tarihinde fesih
bildiriminde bulunduğunu varsayalım. 23 Nisan ve 19 Mayıs 2015 (hafta içine
denk gelmektedir) ile 8 Pazar günü tatili çıkardığımızda, (56-8-2=46) gün
bulunacaktır. İşçinin iş arama izni ise, 92 saat (46 gün x 2 saat) olarak
hesaplanacaktır. Toplu kullanım söz konusu olduğunda, (92 saat /7.5 saat)
formülüne göre iş arama izninin kaç güne tekabül ettiği bulunacaktır.
6.
Yasanın
27’nci maddesine göre, yeni iş arama
izni vermeyen veya eksik kullandıran işveren, o süreye ait ücreti işçiye
ödemekle yükümlüdür. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında, işveren yeni iş arama
izni esnasında işçiyi çalıştırırsa, işçinin çalışma karşılığı olmaksızın
alacağı ücrete ilaveten çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı ödemesi gerektiği kuralı getirilmiştir.
İşçinin çalıştırılmadığı bayram, genel tatil ve hafta tatili günleri için yeni
iş arama izin ücreti hesaplanamaz (9. HD. 23.8.2008 gün 2008/30958 E,
2008/24254 K.).
7.
İş
arama izninin kullanılma zamanını işveren belirler. İşçinin kendiliğinden bu
izni kullandığını belirterek ayrılması doğru değildir. Zira ihbar öneli içinde
iş görme borcu eksiksiz devam etmektedir.
NOT: İşverenlerin iş arama izinlerinin ne şekilde kullanıldığını
gösteren belge almaları (imzalı), bunun kanıtlanması açısından isabetli
görünmektedir.
8.
İşçiye
bildirim süresi içinde yeni iş arama izninin kullandırılmamış olması, tanınan ihbar önelinin geçersiz olduğu
sonucunu doğurmaz (Yargıtay 9.HD. 1.12.2009 gün 2008/11880 E, 2009/32502
K).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder